06 Mart 2021
Avrupa Dil ve Konuşma Terapistleri Derneği (ESLA) 6 Mart 2021’de Avrupa Dil ve Konuşma Terapisi Gününü Kutluyor….
Avrupa Dil ve Konuşma Terapistleri Derneği (ESLA) 6 Mart 2021’de Avrupa Dil ve Konuşma Terapisi (DKT) Gününü kutluyor... Her yıl düzenlenen bu etkinlikle, iletişim ve yutma bozukluklarına ve Dil ve Konuşma Terapistlerinin (DKT) bu bağlamda üstlendiği role ilişkin farkındalığın arttırılması amaçlanıyor. 2021’deki günün teması, Dil ve Konuşma Terapisinde Tele-Terapi ve Dijital Teknolojiler olarak belirlendi. Bugün içerisinde, Avrupa’nın dört bir yanından gelen Dil ve Konuşma terapistleri Tele-Terapinin DKT’lerin çalışmalarına entegrasyonuna ilişkin çalışmaların yaygınlaştırılması amacıyla çalıştaylar, eğitim oturumları, medya yayınları ve konferanslar düzenleyecek.
ESLA Başkanı Norma Camilleri 2020 yılının tüm profesyonellere bir yandan uygulama ve etik kurallarına uygun hareket ederken, hizmetlerini (çoğu için) yeni bir yolla sunmaları konusunda meydan okuduğunu ifade ediyor. “Dil ve Konuşma Terapisi mesleğimiz de bu açıdan bir istisna olmadı. İletişim ve yutma bozuklukları yaşayan bireylerden oluşan çeşitli danışan gruplarımıza karşı bir sorumluluk hissettik. Danışanlarımızın ve hastalarımızın ihtiyaç duyduğu müdahaleleri almaya devam etmesini sağlamak ve onların kimi zaman pandemiden önce ortaya çıkmış olan hassasiyetlerini yeni zorluklarla ağırlaştırmaktan kaçınmak için elimizden gelenin en iyisini yapmak istedik. ESLA’nın, danışanlarımızın en yüksek menfaatlerini gerçekleştirmek için Tele-Terapi kullanımı konusunda Avrupa’nın her yerindeki DKT’leri en ön cepheden teşvik ettiğini söylemekten keyif duyuyorum.”
Uzaktan DKT Uygulamaları, hastaların ve hizmet sağlayıcılarının arasında mesafelerin olduğu durumlarda uygulanan sağlık hizmeti sunma yöntemlerini içeren Teletıp kavramının bir parçasıdır. Teletıp hizmetlerinde tanı, tedavi, araştırma ve değerlendirme çalışmalarının yanı sıra, sağlık profesyonellerinin sürekli eğitimi için uzaktan bilgi alışverişini mümkün kılan bir teknoloji kullanılmaktadır. Teletıp sayesinde hastaların bulunduğu yere bağlı olmaksızın kaliteli ve maliyet-etkin sağlık hizmetlerine erişiminin arttırılması, evrensel sağlık güvencesinin sağlanmasına katkıda bulunabilmektedir. Bu uygulamalar özellikle uzak yerlerde yaşayanlar, hassas gruplar ve yaşlı nüfuslar açısından çok değerlidir (DSÖ, 2016).
COVID-19 pandemisinden ve bu pandemide bulaşı azaltmak için uygulamaya alınan sosyal mesafe kuralından dolayı, iletişim ve yutma bozukluklarıyla kurumlara başvuran insanlar Tele-Terapinin özellikle değer katabileceği popülasyonlardan biri haline gelmiştir. Avrupa genelindeki DKT’ler uzaktan müdahale yöntemlerini öğrenmiş veya bu konudaki uygulama bilgilerini genişletmiştir. Bu sayede, öncelikle mevcut vakaların aldığı bakım hizmetlerinin devamlılığı sağlanmış ve ayrıca, yeni vakaların ilgili kurumlara sevk edilebilmesi ve bu kurumlarca kabul edilmesi sağlanmıştır. İnsanlar bu tedavi yönteminin sağladığı güvenliğin ve bu süreçte kendi evlerinde kalmanın konforunu yaşarken, bazı bireylerin mevcut kaynakları ve katılımı dâhil olmak üzere bazı alanlarda ele alınması gereken endişeler de ortaya çıkmıştır. DKT’ler Tele-Terapiyi konsültasyon, birey/bakım veren eğitimi, doğrudan veya dolaylı yöntemle habilitasyon ve rehabilitasyon müdahaleleri, ölçme ve değerlendirme, gözetim, takip oturumları ve sertifikasyon için kullanabilmektedir. Bu yaklaşımın etkililiğini ortaya koyan araştırmaların sayısı her geçen gün artmaktadır.
Tele-Terapinin sağladığı farklı yöntem opsiyonları sayesinde, hizmetin verilmesi için en uygun ortam görüntülü görüşmelerden e-postalara, kayıt altına alınan oturumlardan belirli platformlarda yüz yüze karşılaşmalara kadar farklılaşabilmektedir. Kullanılan teknolojik yöntem ne olursa olsun, DKT’lerin temel amacı birey için geçerli hedefler belirleyerek, bireyin potansiyelini gerçekleştirmesine rehberlik etmektir. Bu temelden hareketle, müdahale bireyin özel ihtiyaçlarına göre düzenlenecek ve sonuç olarak uygulanan yöntemin yüz yüze müdahaleyle eşit derecede kanıtlara ve etik kurallarına dayanması gerekecektir. Aslına bakılırsa, Tele-Terapi sadece bir araçtır, insanlara aynı kalitede bakım sunulması için kullanılabilecek farklı bir yöntemdir. Klinisyenler her bir vaka için özel olarak en iyi bakım modelini – yani uzaktan veya yüz yüze uygulamayı – müşterilerle/hastalarla bir araya gelerek belirleyecek ve bu süreçte DKT’lerin göz önünde bulundurması gereken fırsatları ve zorlukları tartarak karar verecektir.
Bazı ülkelerde, Tele-Terapi Halk Sağlığı Sistemi veya Sağlık Güvencesi ve/veya okul hizmetleri aracılığıyla da sunulabilmektedir. Bazılarında ise, bu yöntem yalnızca özel kliniklerde sunulabilmektedir. İlgili mevzuat çerçevesi de Avrupa genelinde farklılık gösterirken, bu alana yönelik kılavuzlar da her ülkede aynı şekilde sunulmamaktadır. Şu anda DKT topluluğu DKT Tele-Terapi çalışmalarının COVID-19 acil durumu sona erdiğinde ve gelecekte en iyi şekilde nasıl kullanılacağını belirlemek üzere tartışmalarda bulunmaktadır.
Türkiye’de 6 Mart 2021 Dil ve Konuşma Terapisi Günümüz DKTD derneğimiz tarafından bir webinar etkinliği ile kutlanacaktır. Üniversitelerimiz de gün boyu çeşitli etkinliklerle günümüzü anlamlandırmaktadır.
Avrupa Dil ve Konuşma Terapistleri Derneği ESLA (daha önceki ismiyle CPLOL) Avrupa’da dil ve Konuşma terapisi mesleğini temsil eden önder kuruluştur. Mesleğin Avrupa’daki yetkin sesi olan ESLA, yirmi dokuz ülkede toplam kırk bin üyesi olan otuz derneğin ortak menfaatlerini desteklemektedir. ESLA’nın çalışmalarındaki amacı, Dil ve Konuşma Terapisinin görünürlüğünü ve bu alana ilişkin farkındalığı mesleği aktif bir şekilde destekleyerek ve meslek ve eğitim standartlarını koruyarak arttırmaktır.